16 Ağustos 2014 Cumartesi

MS-DOS KOMUTLARI

Microsoft, komut istemini (command prompt) Windows arayüzünden oldukça uzaklaştırmış olsa da, bu eski giriş yöntemi hala bazı durumlarda değerini koruyor. Hatta Windows 8'de bazı yeni özellikler dahi eklendi. Biz de bu yazımızda Windows'un Komut İstemi'nde her kullanıcının bilmesi gereken 11 anahtar komutu göstermek istedik.
Komut İstemi'ne ulaşmak için, Çalıştır'a "cmd" yazarak enter'a basmanız yeterli.

ASSOC

windows, komut, istemi, command, prompt
Windows'taki dosyaların çoğunluğu, belli bir programla açılacak şekilde ayarlıdır. Bazen hangi dosyayı hangi programın açtığını hatırlamak zor olabilir. "assoc" komutuyla, tüm dosya uzantılarının ve bunların hangi programla açıldığının listesini görebilirsiniz.
Bu komutla dosyaların açıldığı programı değiştirmeniz de mümkün. Mesela, "assoc.txt=" komutu, .txt dosyalarını eşittirin karşısına yazacağınız programla açılacak şekilde ayarlayacaktır.

Cipher ve driverquery

windows, komut, istemi, command, prompt

Cipher

Mekanik bir sabit diskteki dosyaları silmek, onları gerçekten silmiyor. Windows'ta bir dosyayı sildiğinizde, Windows bunları erişilemez olarak işaretliyor ve kapladıkları alanı boş gösteriyor. Bu yüzden tamamen sildiğinizi düşündüğünüz dosyalar, üzerlerine yeni bir veri yazılana kadar, geri getirilebiliyorlar.
Cipher komutu işte bu durum için. Bu komut, seçtiğiniz yerdeki boş alana rastgele veriler yazıp siliyor ve daha önce sildiğiniz şeylerin geri getirilme imkanı kalmıyor. Mesela C sürücüsünde bu komutu kullanmak istediğinizde, "cipher /w:c" yazıyorsınız ve bu sürücüdeki boş alanı tamamen temizliyor. Komut sadece boş alanı temizlediği için, olan verilerinize bir zarar gelmesi veya silinmesi söz konusu değil.

Driverquery

windows, komut, istemi, command, prompt
Sürücüler, bir bilgisayarda yüklü olan en önemli yazılımlar olmaya devam ediyor. Yanlış ayarlanmış veya eksik sürücüler sisteminizde her türden tuhaf sorunlara sebep olabilir. Bu yüzden sisteminizde yüklü olan sürücüleri istediğiniz zaman görebilmenizde fayda var. İşte "driverquery" komutu bu işe yarıyor. "driverquery -v" ile komutu uzattığınızda ise, sürücünün yüklü olduğu klasör dahil olmak üzere daha detaylı bilgilere ulaşabiliyorsunuz.

File compare ve ipconfig

windows, komut, istemi, command, prompt

File compare

Bu komut, iki metin belgesi arasındaki farkları karşılaştırıyor. Özellikle, bir dosyanın iki farklı sürümünün arasındaki farkları görmek isteyen yazar veya programcıların işine yarayabilir. Tek yapmanız gereken, "fc" yazıp, klasör konumunu ve iki dosyanın ismini girmek.
Komutu uzatmanın da birkaç yolu var. "/b" yazmak sadece binary'i karşılaştırırken, "/c" büyük küçük harf farklarını yok sayıyor. "/I" ise sadece ASCII metnini karşılaştırıyor.
Mesela, örnek komut olarak, bir word dosyasındaki ASCII metnini karşılaştırmak için şöyle yapabilirsiniz:
fc/1 "c:\program files (x86)\örnek1.doc" "c:\program files (x86)\örnek2.doc

Ipconfig

Bu komut bilgisayarınızın o anda kullanmakta olduğu IP adresini gösteriyor. Ama çoğu bilgisayarda olduğu gibi, bir router'dan bağlıysanız, router'ın yerel ağ adresini göreceksiniz.
Yine de, ipconfig komutu uzantılarıyla çok kullanışlı olabiliyor. Mesela bilgisayarınız IP alamama konusunda ısrarlıysa, "ipconfig/release" ve "ipconfig/renew" komutlarıyla yeni bir IP adresi edinmeye zorlayabilirsiniz. "ipconfig/flushdns" komutuyla da, DNS adresinizi yenileyebilirsiniz. Özellikle Windows Ağ sorun çözücüsünün işe yaramadığı bazı durumlarda, bu komutlar sizi kurtarabilir.

Ping, netstat ve pathping

windows, komut, istemi, command, prompt

Ping

Bazen, paketlerin hedef bir ağ cihazına ulaşıp ulaşmadığını bilmeniz gerekebilir. Ping bu durumlar için. "ping" yazdıktan sonra, bir IP adresi veya internet sitesi adresi yazdığınızda, buraya bir seri test paketi gönderiliyor. Bunlar hedefe ulaşır ve geri dönerlerse, hedefin PC'nizle iletişim kurabildiğini anlıyorsunuz. Başaramazsa, hedef cihaz ve PC'niz arasındaki iletişimi engelleyen bir durum var demektir.

Netstat

"netstat -an" komutu, size açık olan port'ların ve ilgili IP adreslerinin listesini sunuyor. Port'ların, dinleme, kurulma veya kapalı olma gibi durumlarını da gösteriyor. PC'nize bağlı olan cihazların bağlantı sorunlarını çözmek, veya kötü niyetli bağlantıları kontrol etmek için bu komuttan faydalanabilirsiniz.

Pathping

Bu komut, ping'in biraz daha gelişmiş hali. Hedef cihazla aranızda birden çok router varsa pathping'i kullanabilirsiniz. Tıpkı ping'de olduğu gibi, komutun ardından IP adresini girerek paket gönderebiliyorsunuz, ama ping'in aksine, pathping paketlerin yol üzerinde geçtiği yerler ve durumlar hakkında da bazı bilgiler veriyor.

Powercfg, tracert ve shutdown

windows, komut, istemi, command, prompt

Powercfg

Powercfg, sisteminizin ne kadar enerji kullandığını yönetmek ve gözlemlemek için çok kullanışlı bir komut. "powercfg/hibernate on" ve "powercfg/hibernate off" ile askıya almayı yönetebilir, "powercfg/a" komutu ile sisteminizde mümkün olan enerji tasarruf durumlarını görebilirsiniz.

Tracert

"tracert", pathping'e yakın bir komut. Yine, "tracert" ve ardından bir IP adresi yazarak aradaki ilişkiye bakabiliyorsunuz. PC'niz ile hedef arasındaki her adım hakkında bilgi edineceksiniz. Ama pathping'ten farklı olarak, tracert her bir server veya cihaz arasında ne kadar milisaniye geçtiğini de bildiriyor.

Shutdown

Windows 8 ve 8.1 ile artık bir bilgisayarı kapama komutu da var. Bilgisayarı kapama tuşu zaten kolay erişilebilir olduğu için gereksiz gelebilir, ama "shutdown/r/o" komutu ile, PC'nizi yeniden başladıktan sonra gelişmiş başlangıç ayarlar menüsüne gelecek şekilde ayarlayabilirsiniz. Buradan güvenli mod ve Window kurtarma işlevlerine erişebilirsiniz.

Sonuç

Tüm Komut İstemi komutları elbette bunlarla sınırlı değil. Tüm varyasyonları sayarsanız yüzlercesi var. Ama çoğu, gerek Windows arayüzünden daha kolay yapıldığı için, gerek ihtiyaç kalmaması nedeniyle işe yaramaz durumda.
source:http://www.chip.com.tr/makale/11-cmd-komutu-powercfg-tracert-ve-shutdown_48761_5.html

10 Aralık 2009 Perşembe

Toplama devreleri

Aritmetik Üniteler

Toplama, çıkarma,çarpma ve bölme gibi aritmetik işlemleri yapan sayısal devrelere aritmetik devreler adı verilir. Sayısal sistemlerde temel aritmetik işlemler toplama ve çıkarma işlemidir. Çarpma işlemi tekrarlanan toplama, bölme işlemi ise tekrarlanan çıkarma işlemi ile tanımlanır.
Toplayıcı Devreler (Adders)
Sayısal devreler için toplama işlemini gerçekleştiren devrelere toplayıcılar (adders) adı verilir. Aşağıda Binary (ikilik) sayıların toplamına ilişkin temel kurallar verilmiştir.
Not: Toplama işlemi sonunda oluşan eldenin işlem sonucunun en yüksek değerlikli basamağı olduğu unutulmamalıdır.

Yarım Toplayıcı (Half Adder)
Bir bitlik iki veriyi toplayan devrelere yarım toplayıcı (half adder) adı verilir. Bir yarım toplayıcın birer bitlik iki veri girişi için iki giriş, toplam ve oluşan eldenin gösterimi için iki tane çıkışı vardır. Aşağıda bir yarım toplayıcının tasarımı anlatılmıştır;
Bir bitlik iki veri P Ve Q ile adlandırırsak tasarlanacak devrenin iki binary sayının toplanması işlemini gerçekleştirmesi istenir. Toplama işleminin gösterimi için sonuç ( Sum -S ) ve elde (Carry -C) olmak üzere iki tane çıkış olması gerekir.
Doğruluk tablosu yardımı ile çıkışları yazmak istersek;
ifadeleri elde edilir.
Not : Çıkışlara ait Lojik ifadeyi elde ederken Her bir çıkışa ait olan minimum terimin yazıldığı görülmelidir.


Tam Toplayıcı (Full Adder)
İkinci temel tür toplayıcı devrelere tam toplayıcı (full adder) adı verilir. Üç bitlik verilerin toplanması işlemini gerçekleştiren devrelerdir. Devrenin toplama işlemi için üç giriş, sonucun gösterimi için iki tane çıkışı vardır. Girişlerden ikisi toplama işlemini yapılacağı iki veriyi gösterirken diğer giriş düşük değerlikli basamaktan oluşan elde girişi içindir. Aşağıda bir tam toplayıcının doğruluk tablosu verilmiştir;
Doğruluk tablosunda ;
Cin – Bir önceki işlemden oluşan elde
Cout – Toplama işlemi sonrasında oluşan eldeyi göstermektedir.
Doğruluk tablosundan çıkışlara ait Lojik ifadeler ise ;
ifadeleri elde edilir.
Aşağıda bir tam toplayıcının lojik diyagramı ve sembolü verilmiştir;

Risc ve Cisc

RISC:RISC işlemciler daha kısa ve daha basit komut setlerine sahip işlemcilerdir.Çalışma hızı cısc işemcilerden daha hızlıdır.CISC:CISC işlemciler daha fazla ve daha karmaşık komut setlerine sahiptir.Çalışma hızı rısc işlemcilere göre daha yavaştır.RISC işlemcilerde programın boyutu artar. Günümüz işlemcilerinde CISC işlemciler kullanılır.

Genelde karmaşık komutlu bilgisayarlarda CISC mimarisi kullanılır ve programların az bellek gerektirdiği sistemlerde tercih edilir.. ee az bellek içinde kompleks komutlar ve kompleks mimari gerekir.rısc de ise azaltılmış komut kümeli bilgisayarlarda tercih edilir ve komutların hızlı işlenmesi amacı vardır bu yüzden basit komutlar gerektirir.evet rısc daha hızlıdır.Transistör sayısı cısc de fazladır buda ısınma sorunun getirir.buna bağlı olarak CISC soğutma probleminden dolayı daha pahalıdır.buna rağmen Rısc Cısc'in güçlü komutlarından mahrumdur. bu yüzden daha fazla komut gerektirir.





Yıllar geçtikçe iki işlemci ailesi piyasaya hakim olmaya başladı: Intel Pentium ve Motorola PowerPC. Bu iki işlemci aynı zamanda uzun yıllar boyunca kullanılacak ve günümüze kadar değişmeyecek iki farklı mimariye sahiplerdi.CISC (Complex Instruction Set Computer), geleneksel bilgisayar mimarisidir. İşlemci kendi üzerinde bulunan microcode adlı minyatür bir yazılımı kullanarak komut setlerini çalıştırır. Bu sayede komut setleri değişik uzunluklarda olabilir ve bütün adresleme modellerini kullanabilirler. Bunun dezavantajı çalışmak için daha karmaşık bir devre tasarımına ihtiyaç duyulmasıdır.İşlemci üreticileri daha komlpleks (ve güçlü) işlemciler üretmek için sürekli daha büyük komut setleri kullandılar. 1974 yılında IBM'den John Cocke bir çipin daha az komutla çalışabilmesi gerektiğini düşündü ve ortaya sadece sınırlı sayıda komut setleri kullanabilen RISC (Reduced Instruction Set Computer) mimarisi çıktı. Bu mimaride komutların uzunluğu sabittir ve bu yüzden de direk olmayan adresleme modu kullanılamaz. Sadece tek bir saat döngüsünde veya daha az sürede çalıştırabilecek komutlar işleme konabilir. RISC işlemcilerin en büyük avantajları komutları çok çabuk işleyebilmeleridir çünkü bu mimaride komutlar çok basittir. Bu sayede RISC işlemcileri tasarlayıp üretmek daha ucuzdur, çünkü bu basit komutlar için daha az transistör ve daha basit devreler gerekir.


En Basit Haliyle Bir İşlemci
L1 Cache:İşlemci için önbellek. Önemli kodlar ve veriler bellekten buraya kopyalanır ve işlemci bunlara daha hızlı ulaşabilir. Kodlar için olan Code ve veriler için olan Data cache olmak üzere ikiye ayrılır. Güncel işlemcilerde L2 (Level 2, 2. seviye) önbellek de bulunur. Önceleri L2 önbellek anakartta bulunurdu. Daha sonra slot işlemciler ortaya çıktı ve işlemci çekirdeğinin de üzerinde bulunduğu kartuj şeklindeki paketlerde önbellek çekirdeğin dışında ama işlemciyle aynı yapıda kullanılmaya başlandı. Bu kısa geçiş döneminden sonraysa önbellek işlemci çekirdeklerine entegre edildi.



CISC ve RISC Tabanlı İşlemcilerin KarşılaştırılmasıAsil Turk - Lightbulb CISC ve RISC Tabanlı İşlemcilerin Karşılaştırılması CISC ve RISC tabanlı işlemcilerin karşılaştırılmasında iki önemli faktör farklılıklarını ortaya çıkarmada yeterlidir.Hız: Genelde RISC çipleri kanal tekniği kullanarak eşit uzunlukta segmentlere bölünmüş komutları çalıştırmaktadır. Kanal tekniği komutları kademeli olarak işler ki bu RISC’in bilgi işlemini CISC’den daha hızlı yapmasını sağlar RISC işlemcisinde tüm komutlar 1 birim uzunlukta olup kanal tekniği ile işlenmektedir. Bu teknikte bazıları hariç komutlar, her bir basamağında aynı işlemin uygulandığı birimlerden geçerler. Kanal teknolojisini açıklamak için herhangi bir komutun işlenmesindeki adımlar ele alınırsa:Komut kodu ve işlenecek veriler dahil bütün bilgilerin MIB’deki kaydedicilerde olduğu düşünülürse, birinci adımda yapılacak işin kaydedicide bulunan komut kodu çözülür, ikinci adımda üzerinde çalışılacak veri (işlenen) kaydediciden alınıp getirilir, üçüncü adımda veri, komuta göre Aritmetik ve Mantık Biriminde işleme tabii tutulur ve dördüncü adımda da sonuç kaydediciye yazılacaktır. Böylece bir komutun işlemesi için her bir basamak bir saat çevrimi gerektirirse, dört çevrimle (adımda) gerçekleşmiş olmakta ve bir adım bitmeden diğeri başlayamamaktadır.Kanal tekniği ile çalışan işlemcilerde birinci adımda komut kodu çözülür, ikinci adımda birinci komutun üzerinde çalışacağı veri (işlenen) kaydediciden alınırken, sıradaki ikinci işlenecek olan komutun kodu çözülür. Üçüncü adımda ilk komutun görevi ALU’da yerine getirilirken, ikinci komutun işleyeceği işlenen alınıp getirilir. Bu anda sıradaki üçüncü komutun kodu çözülür ve işlem böylece devam eder.Kanal (Pipeline) tekniğinde çevrim zamanın düşmesi için komut kodlarının hızlı çözülmesi gereklidir. RISC mimarisinde tüm komutlar 1 birim uzunlukta oldukları için komut kodunu çözme işlemi kolaylaşır. Sistemde kullanılan kaydedicilerin simetrik bir yapıda olması, derleme işlemini kolaylaştırmaktadır. RISC işlemcilerde belleğe yalnız yükle ve depola komutlarıyla ulaşılır.Bazı eski CISC mimarisinde de olmasına rağmen RISC mimarisinin sabit uzunluktaki basit komutlarla çalışması pipeline sistemini daha iyi kullanmasına sebep olmaktadır. Bu yüzden hesaplama oranlarının birinci öncelik arz ettiği yerlerde iş-istasyonları ve dağıtıcılarda çok tercih edilmektedir.Transıstör sayısı: CISC mimarisinde kullanılan transistor sayısı RISC’e nazaran daha fazladır. Transistör sayısının bir yerde çok olması fazla yerleşim alanı ve ayrıca fazla ısı demektir. Bundan dolayı da fazla ısı üretimi soğutma olayını gündeme getirmektedir. CISC tabanlı Pentium işlemcilerde karışık ısı dağıtıcısı veya soğutma fanlar kullanılmaktadır.RISC mimarisindeki önemli üstünlüklere karşı bazı mahzurları ortaya çıkmaktadır. RISC mimarisi, CISC’in güçlü komutlarından yoksundur ve aynı işlemi yapmak için daha fazla komut işlenmesini gerektirir. Bundan dolayı da RISC’in bant genişliği artar. Bu sistemde güçlü komutların yokluğu ikinci bir yardımcı işlemciyle ya da işlemci içinde oluşturulacak ayrı bir pipeline bölümüyle giderilebilir. Komut ön-belleğinin kullanılması yüksek komut alıp getirme işlemini azaltmaktadır. RISC mimarisi diğerine nazaran daha kompleks yazılımlara ihtiyaç duyar.Tablo 4: PowerPC ve Pentium mikroişlemcilerinin karşılaştırılmasıGünümüzde her iki mimarinin üstün özellikleri birleştirilerek bir çok yeni sistemler üretilmekte ve üretilecektir. IBM RISC/6000 ile Intel 860 ve 960 mimarileri bir makina çevrimin de birden fazla komut işleyerek son derece hızlı bir performans yakalamışlardır.

Merkezi İşlem birimi

Merkezi İşlem Birimi
Yazmaç : Yazmaçlar verilerin, komutların, adreslerin veya bilgilerin çok kısa süre tutuldukları bellek parçalarıdır. Yazmaçlar işlemcide yer alır, çalışmalarına göre adlandırılır. Belleklere göre çok daha hızlı çalışırlar. Ve belleklerin aksine adresleri yoktur. En önemli yazmaç akümülatördür. Akümülatör, işleme girecek olan veriyi işlem sonucu tutan yazmaçlardır.
Assembly
Load 3
Add 2
Store X
Komut Yazmacı : İşlemcide yer alan diğer önemli yazmaç Komut Yazmacı’dır. Komut yazmaçları kontrol biriminde yer alır ve bellekten getirilen komutların saklandığı yerdir. Komut yazmacının arkasında çoklayıcılar vardır. Bir sonraki çalıştırılacak olan komutu saklar.
Program Sayacı : Bir sonra getirelecek olan komutu gösterir.
Bellek Adres Yazmaçları : Bellekten alınıp getirilecek olan operantın adresini tutar. Kontrol birimi komutlarda yer alan operantların adreslerini bu yazmaçtan olarak operanta erişir ve o değeri akümülatöre yükler. ( Memory Adress Register )
Aritmetik Mantık Birimi
Komutların aritmetik veya mantıksal işlemlerini icraa eden birimdir. Genel olarak devrelerden, yazmaçlardan ve iletim yollarından oluşur.
Kontrol Birimi
Bir komut çevrimi üç evresi “Al Getir, Çözümle, Sakla” bu birimde gerçekleştirilir.İşlemcide yeralan yazmaçlar kontrol birimi tarafından kullanılır. Komutların çalıştırılmasında ki organizasyon kontrol birimi tarafından yapılır. Aritmetik mantık birimi matematiksel ve aritmetik işlemler yapmasa bile: Van Neumann mimarisinin bileşenleri arasında veri ve komut iletişimini sağlar. Veri transferlerinde kodların çalıştırılmasıda bu birimde yapılır.
Giriş Çıkış Birimleri
Bilgisayar ve dış dünya rasındaki iletişimi sağlayan bağlantı noktaları giriş-çıkış birimi olarak adlandırılır. Bu bağlantı noktaları ara birim olarakda adlandırılır. Ve bu bağlantı noktaları programlanmış, ana programlar tarafından kontrol edilir. Bağlantı noktaları Ara Bellek adı verilen geçici bellek ve programlanabilir komut bölümlerinden oluşur. Komut bölümleri bağlantı noktasının devamında yer alan iletişim kanalının kontrolü için yapılandırılır. Ara Bellek ise gelen verilerin toplanması, yığınlaştırılan kümelerin iç veya dış ortama aktarılması ilkesiyle çalışır

Sabit Diskler

Bir sabit disk bir veya daha fazla sayıda metal plaka ihtiva eder. Bu disklerin her iki yüzeyi de bilgi depolayabilmek için manyetik bir tabaka ile kaplanmıştır. Her yüzeyde bilgileri okuyan ya da değiştiren bir okuma/yazma kafası bulunur. Diskler ortak bir eksen/mil etrafında dönerler. Genellikle 5400 devir/dak ile 7200 devir/dak arası bir hıza sahiptirler. Yeni sabit disklerin bazıları daha hızlı olabilmektedir. Bazı eski sabit disklerin hızı ise daha düşüktür. Kafalar plakaların/disklerin yarı çapları boyunca hareket ederler. Bu hareket plakaların dönüşü ile birleştirilerek kafaların bütün plaka/disk yüzeyini okuması/işlemesi sağlanır.
İşlemci (CPU) ve disk, bir disk denetleyicisi vasıtası ile haberleşirler. Çeşitli türdeki diskler bilgisayarın işlemci dışında kalan kısmı ile haberleşmek için aynı arayüzü kullanırlar, bu sayede bilgisayarın geri kalan parçalarının disk ile haberleşmek için ne kullanmaları gerektiğine dair bir fikir elde etmeleri gerekmez ve bu da işlemleri kolaylaştırır. Bu sayede bilgisayar diske "hey disk ne istiyorsam çabuk ver" diyebilir. Bu işler böyle olmasa idi bilgisayar karmaşık ve uzun elektrik sinyallerini diskin kafasına yollayacak, kafa disk üzerinde belli bir konumda doğru verileri bulana kadar bekleyecek ve tekrar bunları bilgisayara iletecekti. Yapması gereken pek çok karışık ve hoş olmayan işlerle uğraşacaktı. Buda sistemin performansını olumsuz etkileyecekti. Aslında diskin kullandığı bu arayüz de karmaşık olarak nitelenebilir. Ama diğer yapılması gereken işlemlere göre çok daha az karmaşıklık ihtiva eder. Denetleyiciler otomatik hatalı sektör taraması ve düzeltmesi gibi değişik işler yapabilirler.
Yukarıdaki açıklamalar birisinin sabit diskleri anlaması için gereken açıklamaların hepsini içermektedir. Ayrıca sabit disklerde kafanın ve plakaların çalışmasını ve dönmesini sağlayan bir motor, mekanik bölümleri kontrol eden elektronik bölümler de vardır. Fakat bunların, sabit diskin çalışma mantığının anlaşılması ile doğrudan bir ilgisi yoktur.
Yüzeyler eş merkezli çemberlere ayrılmıştır. İz olarak adlandırılan bu bölümlerde sektörlere ayrılmıştır. Bu sayede disk yüzeyindeki yerleşimleri tanımlamak, bilgilerin bulunduğu yeri tespit etmek ve dosyaları disk yüzeyine yerleştirmek mümkün olabilmektedir. Disk yüzeyindeki bir yeri bulmak için "yüzey 3, iz 5, sektör 7" gibisinden bir tanımlama yapılabilir. Genellikle sektör sayısı bütün izler için aynıdır. Ama bazı sabit disklerde en dıştaki plakada daha fazla sektör olabilmektedir. Bütün sektörler aynı fiziksel alana sahiptirler, bu nedenle sabit disklerin dış plakasında daha fazla sektör vardır. Genel olarak bir sektör 512 byte bilgi içerir.
Şekil 6.1. Bir sabit diskin yapısı
Aynı yolla bütün yüzeyler iz ve sektörlere ayrılmıştır. Bir yüzeydeki bir kafa bir iz üzerindeyken diğer yüzeydeki kafa da ona mukabil gelen iz üzerindedir. Bütün karşılıklı izlerin hepsine birden silindir denir. Bir izden diğerine geçmek zaman alır. Sık sık kullanılan dosyalar aynı silindir üzerine yazılarak kafaların bütün disk yüzeyinde hareket etmeleri mecburiyeti ortadan kaldırılmış olur. Bu sayede zamandan tasarruf sağlanır ve performans artışı elde edilir. Tabii bu her zaman mümkün olmaz, bu durumdaki dosyalara parçalanmış (fragmented) dosyalar denir.
Kafaların veya yüzeylerin sayısı, ki ikisi de aynı şeyi ifade eder (her yüzeye bir kafa), silindirler ve sektörler bir sabit diskte çok çeşitlilik gösterebilirler. Her birinin numaralarının tarifine diskin geometrisi denir. Bu geometri CMOS RAM diye anılan batarya destekli özel bir bellek bölümünde saklanır. İşletim sistemi açılış sırasında ya da sürücü başlangıcında gidip bu bölümden gerekli bilgileri alır.
Büyük bir şanssızlık eseri CMOS RAM'de iz sayısı 1024 ile sınırlandırılmıştır. Bu büyük sabit diskler göz önüne alındığında oldukça küçük bir rakam olarak kalmaktadır. Bu problemin üstesinden gelmek için denetleyici bilgisayara yalan söyler (günümüzde bu tür problemler ortadan kalkmıştır. Pek çok yerde standart olarak 60-80Gb sabit diskler satılmakta ve BIOS ayarlarında LBA kipinin etkinleştirilmesi sayesinde 1024 silindir sınırı ortadan kalkmaktadır).
Bu sınır SCSI diskler için söz konusu değildir. Çünkü SCSI diskler işlemci ile farklı bir yol ile haberleşirler. SCSI disk denetleyicileri ardışık sektör numaraları sayesinde haberleşirler. Bilgisayar bu durumda diskin gerçek geometrisini asla bilmemektedir.
Linux, böyle durumlarda diskin gerçek yapısını bilememekte olup, asla dosyaları bir silindir içine depolamaz, onun yerine ardışık sektör numaralarının olduğu bölüme bilgileri yazar, ki bu sistemde diğeri kadar iyi performans verir. Buradaki en önemli nokta bunların ve daha fazlasının denetleyicinin önbelleği sayesinde yapılıyor olmasıdır. Bütün bu işlemler otomatik olarak yönetilir.
Her sabit disk bağımsız birer aygıt dosyası ile temsil edilir. Genellikle 2 veya 4 adet IDE disk sisteme bağlı haldedir (bir veya üç adet disk olmasının IDE sabit diskler için hiçbir mahsuru yoktur.). Bunlar /dev/hda, /dev/hdb, /dev/hdc ve /dev/hdd olarak sıralanır ve adlandırılırlar. SCSI diskler ise /dev/sda, /dev/sdb, /dev/sdc, ... olarak sıralanırlar. Sabit disk çeşitleri ve isimleri hakkında daha ayrıntılı bilgi Aygıt Dosyaları bölümünde mevcuttur. Unutmayın ki bu isimler disk bölümlerine ulaşmak için değil, bütün sabit diske ulaşmak için geçerlidir. Böyle durumlarda çok dikkatli olunmazsa bilgiler ve bölümler karıştırılabilir. Disk aygıt dosyaları sadece MBR'ye (Master Boot Record - Ana Önyükleme Kaydı) ulaşmak için kullanılırdı. Bu konu da ilerde açıklanacaktadır.

Program sayacı

Program sayacı:

Program Sayacı (İngilizce: Program Counter ya da kısaca PC) işlemcilerin içinde bir sonraki okunacak buyruğun bellek adresini tutan bir yazmaçtır. Tasarımın durumuna göre işlemcinin o saat vuruşunda işlediği buyruğun ya da bir sonraki işleyeceği buyruğun bellek adresini tutabilir.
Çoğu işlemcide program sayacı bellekten okunan her buyruktan sonra kendiliğinden artırılır. Dallanma (branch), atlama (jump) ve altyordama atlama (sub routine) buyrukları duruma göre program sayacının bellekteki bir sonraki buyruk yerine uzaktaki bir adres konumunu göstermesini sağlayabilir.

Hardiskler

Harddisk Nedir ? .
Harddisk manyetik bir kayıt birimidir. Sabit disk,vakumlu (havası alınmış ve sürtünmenin en aza indirildiği) bir metal kutu içerisine yerleştirilmiş bir veya daha çok sayıda üzeri manyetik olarak yazılabilen bir film kaplı alüminyum disklerden oluşur. Her diskin iki yüzünde okuma-yazma işlerini yapan kafalar (head) bulunur. Bu diskler harddisk çalışmaya başlar başlamaz 4500,5400 ve 7200 gibi çok yüksek hızlarda dönmeye başlarlar. Bu hızın artması veriye ulaşım hızını da arttırır. Harddiskin metal kutusu içinde bu diskler ve bu disklere okuma-yazma yapan kafalar,diskleri döndüren bir motor bulur. Genellikle diskin dış yüzeyinde de tüm bunları kontrol eden çipleri taşıyan bir devre kartı vardır. Bu kartın üzerindeki konnektör vasıtası ile harddisk bilgisayara bağlanır.
SABİT DİSKLER, CD-ROM’ LAR ve DİSKETLER
Bilgisayarda bellek, mikroişlemci ve diğer çevre birimler arasında üretilen bilgilerin kalıcı olarak saklandığı ortama sabit disk denir. Bilgiler kalıcı olarak disketlerde de saklanabilir ama disketlerin kapasite ve hızları düşük olduğu için daha çok bilgi taşıma ve kopyalama için kullanılırlar. Sabit disklerdeki bilgilere disketten daha hızlı erişilebilir. Sabit disk, vakumlu (havası alınmış ve sürtünmenin en az indirgendiği) bir metal kutu içerisine yerleştirilmiş disklerden meydana gelir Sabit disk içerisinde her disk yüzeyini okuyan bir okuma-yazma kafası mevcuttur. Bu kafalar disk yüzeyine değmeyip tamamen manyetik alan mantığı ile okuma/yazma işlemi yapar. Gerek disklerin, sürtünmesi en aza indirilmiş bir kutu içerisinde saklanması, gerekse her disk yüzeyine ait bir okuma-yazma kafasının bulunması bilgilere erişim açısından çok önemli bir hız kazandırmaktadır. Sabit disklerde bir bölümden başka bir bölüme aktarılacak bir bloğun ne kadar sürede aktarıldığını referans alan bir mantıkla veri aktarma süresi (data transfer rate) hesaplanabilmektedir. Veri aktarma hızının birimi KB/ms ‘dir. Ayrıca diskin dönme hızını belirten ms cinsinden bir değerlendirme de mevcuttur. Aşağıda çeşitli marka ve model sabit disk parametreleri verilmiştir:
6.3 CD-ROM’ LAR
(Compact Disk. Read-Only Memory / Kompakt Disk Salt Okunur Beliek):CD ROM’lar, bazı özel durumlar dışında verilerin sadece okunabildiği ortamlardır. Bu özel durumlar, okunur/yazılır CD’ler ve kayıt cihazlarıdır.
CD ROM’lar özellikle multimedia uygulamalarının en gözde elemanıdır. Bir CD ROM içerisine büyük bir ansiklopediyi ya da yüzlerce oyunu sığdırmak olanaklıdır. CD ROM’lar görünüş bakımından plakları andırmaktadır. Kapasiteleri ise, disketlerin çok üstünde olup 600MB’a kadar varmaktadır.
Bilgisayarlarda kullanılan CD ROM’lar müzik setlerinde bulunan Compact Disk’ler ile çok benzer olmalarına rağmen, aralarında çeşitli farklar vardır. Bu farklar;
- CD ROM üzerinde hata bulma ve düzeltme özelliği vardır. Compact Disk’lerde bu özellik yoktur.
- CD ROM’ların üzerine sayısal bilgiler kaydedilir. Yani resim, film, metin ve ses gibi çeşitli veriler. Compact Disk’lere sadece müzik kaydedilebilir.
Bir çok CD ROM sürücüye Compact Disk takılarak müzik dinlenebilir.
6.3.1 CD ROM’UN OKUNMASI
CD ROM’lardaki bilgilere, bilgisayar üzerindeki CD ROM sürücüleri aracılığıyla erişilir.
CD ROM üzerinde veriler, yani 0 ve 1 dizileri, bir grup girinti ve çıkıntı ile gösterilir. Bu girinti ve çıkıntılar, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçüktür
Sabit bir hızla dönen CD Rom üzerinde okuma işlemi şu şekilde gerçekleşir:
- Lazer okuyucu kafa bir ışın demeti yollar
- Bu ışın, kafa üzerindeki bir dizi mercekler yardımı ile CD üzerinde belli bir alana odaklanır.
- Lazer ışını, CD’nin plastik kaplamasından geçerek alüminyum tabaka üzerindeki girinti ve çıkıntılardan yansıtılır. Işın, girintiler tarafından kötü, çıkıntılar tarafından iyi yansıtılır.
- Yansıyan ışın elektriksel sinyallere çevrilir.
- Yorumlanan elektriksel sinyaller, verilere dönüştürülerek bilgisayara yollanır.
6.3.2 CD ROM’LAR İLE SABİT DİSK VE DİSKET ARASINDAKİ FARKLAR
- Veriler, disk ve disketlerde manyetik bir ortamda saklanır. CD ROM’lar ise üzerlerindeki girinti ve çıkıntılar yardımı ile saklarlar.
- Sabit disk ve disketlerdeki bilgiler okuma/yazma kafaları yardımıyla okunur. CD ROM’larda, diskin yüzeyini tarayan bir lazer okuyucu vardır.
- Disk ve disketler manyetik ortamlardır. CD ROM’lar, optik aygıtlardır.
- CD ROM’lar, disket ve sabit disk gibi manyetik birimlerden daha güvenilir ortamlardır.
6.3.3 CD ROM SÜRÜCÜ
Disket sürücülere benzer bir işlevleri vardır. Bir disket sürücüden farklı olarak, sisteme tanıtmak için ayrıca bir yazılıma sahiptirler
CD ROM sürücüler, bir sabit diske göre ağır çalışmaktadır. Ortalama bir sabit diskin erişim süresi,15 ms’dir. Bir CD ROM sürücüde bu süre, henüz 350- 500 ms arasındadır.
CD ROM sürücülerin çoğu sadece okuyabilir. İster müzik ister yazılım olsun bu CD ‘nin içeriğinde bir değişiklik yapılamaz. üzerine bilgi yazabilen CD’ler ve bunları okuyabilen sürücüler de vardır. Ancak bunlar, şimdilik çok pahalıdır.
CD ROM sürücüler dahili ve harici yapıda olabilmektedirler. Bazı CD ROM sürücü modelleri, SCSI arabirimine bağlanmaktadır.
CD ROM sürücüleri, kendi arabirimleri dışında, çeşitli ses kartları üzerindeki ara birimler yardımı ile de sisteme bağlanabilirler. Bu ara birimler CD ROM sürücüyü ve ses kartını üreten firmalara göre değişmektedir. Bu konuda yaygın 4 standart Creative, Mitsumi, Sony ve Panasonic’tir. Bu markalardaki CD ROM sürücüler, bu marka arabirimleri taşıyan ses kartları üzerine bağlanabilirler.
Son yıllarda hızla standart haline gelmeye başlayan IDE CD ROM sürücüler ise, sistemdeki sabit disk kablosu üzerinden sisteme bağlanabilmektedir. Ayrıca, bir IDE ara birim yardımı ile de bağlanabilirler.
CD ROM sürücülerin performanslarını belirlemede üzerlerindeki ön bellek etkilidir. Yeni sürücülerin birçoğunda 256 KB’lık ön bellek bulunmaktadır.
CD-ROM sürücüler iki hızlı ve dört hızlı olarak da ayrılmaktadır. Bu hızlar diskin daha hızlı dönmesini sağlayarak, disk üzerinde daha fazla alan taranır. Bu durumda aynı miktarda veriye daha hızlı erişim sağlanır.
CD ROM sürücülerde müzik CD’si çalınabilmesini sağlayan bir yazılım da vardir. Bu yazılım, Compact Disk’te bulunan parçaları, aynı bir müzik setinde olduğu gibi seçerek çalma olanağını verir.
uyum olduğunu gösterir. Kapak açılmazsa, veri kablosu yanlış takılmıştır yada kullandığınız arabirim, CD ROM sürücü ile uyumlu değildir.



HARDDİSKTE SEKTÖR

SektörlerVerileri diskteki bir ize sırayla, tüm disk çevresinde bir tur tamamlayacak şekilde, yazmak mümkünse de, bu yöntem kullanılmamaktadır. Bunun yerine, bütün disketi veya hard diski pasta dilimlerini andıran kısımlardan oluşan izlere ayırmak tercih edilmiştir. Bu kısımların her birine sektör denir. Böylece, bozuk bir alandan dolayı tüm izin kullanılmaz hale gelmesindense, tek bir sektörün kaybı yeğlenmiştir

Sektör BüyüklüğüDOS işletim sistemi 512 byte'lık sektör büyüklüğünü, disketlerde olduğu gibi hard disklerde de kullanır. Tabii ki, bir diskin dışına daha yakın olan izler daha uzun olurlar ve fiziksel olarak daha fazla veri içerirler. Ama mantıksal olarak içerdikleri veriler diğer izlerden daha fazla değildir. İşletim sistemleri çok gelişmiş yazılımlar olduğundan, izden ize değişen sektör sayısı gibi bir sorunun üstesinden gelebilirler. Bunun bedeli ise, oldukça büyük bir disk alanından faydalanamamaktır. Ancak. bu durumun istisnaları da var. Bazı sürücülerde fiziksel sektör sayısı izden ize farklılıklar gösterir. Örneğin �Plus Development Corporation şirketi 40 MB lík hard disklerinde en içteki izlere 28 sektör sığdırırken, en dıştaki izlere 34 sektör sığdırmaktadır. Bu durumda, izlerden fiziksel olarak arta kalan sektörler. elektronik olarak bir sonraki ize aitmişler gibi kodlanır. Böylece DOS her izin eşit sayıda sektörlerden meydana geldiğini varsayar.Burada belirtelim ki; yüksek kapasite, yüksek bir veri yoğunluğu anlamına gelmez. Çünkü bu durumda iz başına daha az sektör düşer. Yoğunlaştırılabilecek veri miktarı, manyetik kafanın akım değiştirme hızı ve akım değişikliğinden etkilenebilecek minimum manyetik zerrecik miktarı ile sınırlıdır.SilindirKullanılan disk dolmuşsa, sisteme yeni bir disk ilave etmek gerekir. 10 ile 40 MB arasında kapasitesi olan disklerde, bu yüzden iki adet disk bulunur. Yüksek kapasiteli hard disklerde ise bu sayı 6 veya daha fazla olabilir. Bu durumlarda disk 1, yüz 0 ve yüz 1 �den meydana gelirken, disk 2 yüz 3 ve yüz 4'ten, vs. meydana gelir.